Pages

13 Aralık 2010 Pazartesi

Sanat mı? İdoloji mi?

Yazmasam içim rahat etmeyecek biliyorum. Akşamdan beri takığım çünkü.
Biliyorum arkadaşlarımda bu tip konulara daldığım için kızıyorlar bana genelde tartışma boyutları ağırlaşıyor çünkü, ama gene de içimi boşaltacağım.
Bilindiği üzere dün Ahmet Kaya’yı anma gecesi düzenlendi. Açık konuşayım adamı idolojik açıdan sevmem ama sevdiğim birkaç parçası vardır.
Şimdi nereden esti bu yazı diyeceksiniz. Akşam haberlerde barbar anma gecesinden bahsedildi, bakanlar hatta başbakan düzeyinde bir konuk listesi vardı ki sevgili başbakanımız son dakika da çıkan işleri yüzünden gelmedi. Neyse…
Baktım salona bundan 10 yıl önce Ahmet Kayanın karşısında duran ona sırtını dönen arkasından bar bar konuşan ne kadar adam varsa hepsi orada.
Kardeşim bu adam o zaman hain ilan edilmişti de madem sen bunu kabul etmiyordun. Neden çıkıp bar bar bağrındın. Şimdide gidip anma gecesine katılıyorsun. Gazetecilik, yazarlık, entelektüellik damarın mı tuttu anlamadım.
Diğer taraftan yapılan anma gecesi gelene gidene bakılırsa ki içinde Ahmet Kaya hayranı ne kadar adam vardı tartışılır sanki adamın sanatçı yanını değil idolojik yanını anmaya gelmişler.
Ki son dönemlerde yapılan haberlerde adamın neden suçlandığı neden ülkeyi terk ettiği göz ardı edildi. Kendini savunmak yerine kaçmayı seçmesini haklı kılan açıklamalar yapıldı. Peki Yılmaz Güneyin ve diğer yurt dışında kaçak olarak ölmek zorunda olanların suçu neydi.
Bir konuda Ahmet Kayayı hatalı buldum sanatçının idolojisi olamaz, idolojisi olanda sanatçı olamaz. Sanatçı evrensel olmak zorundadır. Tercihleri bizi ilgilendirmez. Ahmet Kaya’nın idolojisi sanatının önüne geçti. Dün oraya gidenler bir sanatçıyı anmaya değil idoloji anmaya gittiler. Hadi oradan diyeceksiniz. Bu gün görüntülere bir bakın gidenleri bir görün.
Ama asıl üzüldüğüm taraf bu güne kadar bir sanatkar, üstad ve değerli şahıs aramızdan ayrılmışken onları anmak için hiç çaba sarf etmememiz oldu. En basiti dün gece yanlış görmedi isem Moğollar orada idi. Barış Mançoyu anmak adına öldüğü günden bu yana hiç bakan katılımı olan bir anma töreni yapıldımı sormak isterdim onlara. Üstelik yanlış bilmiyorsam Barış Manço devlet sanatçısı ünvanı sahibi bir şahsiyetti.
Anma amaçları sanata ve sanatçıya saygı olsa eyvallah
Sadece sanatçı kısmını andılar mı evet andılar ama o kısımdan çok idolojisini andılar. Ve tabii ki en sonunda eşinin Leyla Zana’nın açıklamasını okuması bunun en büyük göstergesi oldu. Üstelik bu konuda suçladıkları, orada bulunan bakanların bizzat hizmet etmekle yükümlü olduğu Türk Devleti ve Türk Adaleti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder