Pages

8 Aralık 2010 Çarşamba

Kıskandım...

Efendim insan kıskanılır mı? Kıskanılır.
Esen benim Ankara’dan tanıdığım ama henüz yüzünü görmediğim bir arkadaşım.
Dün bloğunu okudum ve okurken ona imrendim.
Bana göre benim fazlaca özlemini ve eksikliğini duyduğum bir hayatı yaşıyor
Kendisi, eşi, ailesi ve arkadaşları tiyatro, sinema ve merak ettikleri yerleri görmek konusunda sınır tanımıyorlar. Acayip sosyaller yani.
Ve ben henüz sadece ilk üç maddesini yazdığım ölmeden yapılacak şeyler listemde, ki o listenin gerçekleşme olasılığı an be an azalıyor ama Esen isteklerini yerine getirecek kadar azimli biri.
Hani o yapıyor da siz yapamıyorsunuz diye uyuz olunabilecek tiplerden.
Esen’nin yapmak istedikleri listesinde bulunan
Amerika gezisini yaptı. Bırakın beni size sık sık yazdığım İskoçya ve Japonya gezilerini yapmayı sınırdan bile çıkabileceğim inancımı her an kaybediyorum.
Esen çok sevdiği sahne sanatlarının mükemmel bir temsilcisi olan ki Esen sayesinde ben de dün göz gezdirdim sitelerine http://www.cirquedusoleil.com/en/home.aspx#/en/home/americas/usa.aspx grubunu izlemek için vegasa gitti. Ben Andrea Bocelli’yi İstanbul’da izlemeyi hayal bile edemem. Bu güne kadar Emma Shaplin kaç kere geldi. Kendisini dinlemeye bayılsam bile konserine gidemedim.
Esen düzenli olarak tiyatroya gider. Bendeniz gidecek bir arkadaş bulamadığımdan bir türlü gidemedim. En son çocukken gitmiştim galiba.
Esen sinemaya gider. Bende giderim evimin iki sokak altında o yüzden yalnız yapmayı becerdiğim işlerden biri. Net’ten biletimi alır seans saati yürüyerek gider filmi izler dönerim.
Esen resim sergilerine gider mi? Bilmem ama ben taksime çıktığımda ya da sokakta sergi gördüğümde mutlaka giderim.
Sonuçta keyif aldığımız basit beş maddenin sadece ikisini yapabiliyorum. En çok istediklerimi ise Esen yapabiliyor bu durumda kıskanmak doğru değil mi sizce?
Üstüne üstelik esen bunları eşi ve arkadaşları ile paylaşıyor ben arkadaşlarıma hadi tiyatroya gidelim desem, ya da klasik müzik konserine, ki bir seferinde zorla operada ki hayalet’in filmine götürmüştüm bir arkadaşımı filmin nerede ise yarısında uyudu hadi başka işimiz yok mu derler sonuçta sinema’ya bile gitmeyen kişilerin bu tür aktiviteleri olması da garip kaçardı.

1 yorum:

  1. Sen böyle anlatınca sanki kendimi bir halt zannettim. Oysa sadece kendi isteklerini gerçekleştirmek ve mutlu olmak için uğraşan belki biraz bencil, belki biraz egoist ve her daim isteklerin gücüne olan inancı tam biriyim.
    İnsan isterse her şeyi başarır.
    Zamanı geldiğinde senden İskoçya anılarını dinliyor, Japonya fotoğraflarına bakıyor olacağıma eminim.

    YanıtlaSil