Pages

27 Haziran 2012 Çarşamba

bu gün turgay abimi, amcamın oğlunu, ailenin ilk torununu toprağa verdik
amcam kendi ilerlemiş yaşına rağmen bu gün oğlunu gömdü
basitçe kalbi çürümüş, organ nakli için hastanye yattığında nakil listesine alınmış ama önce geçirdiği felç arkasından diğer organların çökmeye başlaması sonucu önce nakil listesinden çıkarıldı sonundada dün gece öldü.
oysa onun haberini almadan önce neşeliydik. hafta sonu tanıştığım mustakbel gelinimizin ailesini ziyaret etmiş bir kaç saat'te olsa sohbet etmiştik. eve gelincede babamdan haberi aldık.
kurtuldu, üzüldüm, ağladım, ama onu babaannemin kollarının arasına bıraktık geldik.
babaannem ilk torunya çok severmiş onu kayırırmış diğerlerinden, ben görmedim hiç, babam anlattı. şimdi babaannemle aynı mezarda dedeme komşu...

19 Haziran 2012 Salı

hafta sonu için yaptığım bütün program değişti
öncelikle bu hafta lise yıllarından uzun zamandır aradığım arkadaşım pınar ile görüşecektim ama şimdilik iptal oldu gibi çünkü mustakbel gelinimiz ile tanışıcam...
bakalım nereye gidip ne yapıcaz?
ama belki buluşma saatine kadar bir şeyler yapabilirim. buna teçizat alışverişi dahil ama onun içinde hocanın yanına gitmemiz lazım...
annemdem teçizatlar için parayı kopardık gibin lakin tam orta yolu bulamadık bakalım ne olacak artık top kardeşimde...
ha bu arada ramazana girmeden hemen önce mustakbel gelini isteyecez neyse gıcık bir zamana denk geldi ama olsun.
şimdi kız istemeye gidilecek, ramazanda yemeğe çağırılınacak biz gidecez onlar gelecek bayramlarda artık ayrı bir sendrom bakalım ne olacak...
hadi hayırlısı...
bir an önce gardropçuma uğramam lazım çünkü yeni kıyafetlere ihtiyacım var...

12 Haziran 2012 Salı

daha önce yazdığım gibi ufak ufak düğün çekimi moduna girdik. daha doğrusu kardeşim girdi. kurs daha bu hafta bittiğinden ben iştirak edemedim henüz.
şimdi bu işi riske girip ciddi ciddi yapacaksak 1000 tl sermayeye ihtiyacımız var.
iyi bir tepe flaşına, iki tane biraz daha ucuz ama radyo sinyali ile çalışacak tepe flaşına, iki tane dandik tripoda ve radyo sinyali alıcı ve vericilerine ihtiyacımız var.
ne yaparsak yapalım bazı ortamlarda ışığı sağlamak için bu aksamlar şart ve bunlar olmadanda fotoğraflar güzel çıkmıyor.
anneme yamanmaya karar verdik. sonuçta ikimizinde parası var onda kredi ver diyoruz geri ödeme koşulu ile şimdilik  karar aşamasında ama bu işe bir kenarından başlalayacaksakta bunlar şart bakalım nasıl olacak....

11 Haziran 2012 Pazartesi

hafta sonu olan facia şimdilik geçti
hala kızgınım ama zaman alacak
kardeşimle dün akşam konuştuk. sonuç
çok ince düşünmem
yaptığı açıklama ise
kızın cumartesi gelmek istediği o yüzden o günü seçtiği ve küçük kardeşim ile tanışmasının da tamamen tesadüf olduğu yönünde
bende kendisine tesadüfen bile olsa gelip küçük bir açıklama yapıp durumu izah edebilirdin dedim.
yada bu açıklamayı daha ilk akşam yapardın dedim.
kendimi kurmaktan vazgeçtim.
şimdi beklemedeyim bakalım ne zaman tanıştıracak

10 Haziran 2012 Pazar

ben haksızmışım çocukluk yapıyormuşum. herkes böyle söylüyor. çok mu değerliymişim
iki gecedir uyku uyumuyorum, dün bütün gece ben bunu hakedecek kadar mı kötülük ettim diye ağladım.
kalkmışlar bana sabahın köründe çekip gittim gelmedim diye söyleniyorlar...
dün gece gelmiş kapıma abla yarın kursa gidecekmisim evet gidicem dedim gitmesen olmazmı dedi olmaz son dersim dedim peki dedi çıktı gitti ve bütün bu konuşmalar kapı arasında ayakta yapıldı abla gitme yarın kızı getirecem demek yok açıklama yok sadece gitme demek var.
bu sabah zor kalktım kahvaltıya oturduk babam takıldı misafir gelecek sen nereye gidiyorsun diye dedim gelen benim misafirim değil sizin misafiriniz, tanışacaksınız dedi tanışması gerekenler tanışmış dedim küçük oğlunda tanışmış sizde tanışırsınız olur biter dedim. ama içim ağladı kardeşim 1,5 sene önce tanıştık dediğinde o masada ağlamamak için zor tuttum kendimi...
raslantı sonucu tanıştık diyor tamam raslantı olabilir dedim. ya insan gelir demezmi abla bak kızla tarık raslantı icabı tanıştılar senlede bir araya getirebilirsem tanıştırırım sonra yalnış anlama diye.. kardeşim gelmiş sen benim onla nasıl tanıştığımı biliyormusun diye dedim önemlimi bu tanıştınmı tanıştın. ya arkadaş demedinmi hiç ablamın bundan haberi olursa yalnış anlar üzülür demediniz mi hiç ya dedim.
bütün mahalle arkadaşları kızı tanıyor, biz kızla kardeşimin resminin internette gezdiğini amcamlardan öğreniyoruz. defalarca çiçek gönderen bana bir sefer bile tek kelime etmiyor. kardeşimle raslantısal olarak tanışıyor, benim evde olmadığım bir günde ve saatte eve getirilmeye kalkılıyor sonra ben eve gelmediğim için suçlu oluyorum.
dedim anneme ya bu kız dedim mal mı kardeşin ile raslantı sonucu ile tanıştık ablanla neden beni tanıştırmıyorsun diye, ne cevap verdi çok merak ediyorum. geçmişte yaptıklarımı göze alarak düşündüğüm şeyleri söylediyse, benim ağzında laf tutmayı bilmeyen dedikoducunun önde gideni olduğumu söyleyerek beni kıza dolayısı ile ailesine rezil ettiyse ki kıza ne yalan uydurdu bilmiyorum belkide ablam allahın nadide kullarından öyle herkesle tanışmaz dediyse onuda bilmem ama ilk düşündüğümü yaptıysa dedikodum bütün aileye yayılmıştır.
yaptım yaptığımı biliyorum ve bunun bedelini yıllardır ödüyorum. yıllardır canımı yakıyor hiç bir şeyine karışamıyorum, hiç bir şeyini anlatmıyor ama bu sefer bu çok canımı yaktı çok kanattı kendimi hiç bu kadar değersiz hissetmedim ben hiç bu kadar yok sayılmadım. babam bile defalarca küfürler etti evden bile kovdu ama bu kadar zoruma gitmedi.
sonra hatalı olup büyüten ben oldum. tamam tanıştırma gel bir söyle ya raslantı sonucunda tanıştılar da, sadece annemlerle tanıştırmak istiyorum de de bir şey de canımı yakma bu kadar...
birde gelecek şimdi o sitem edecek kimse sormuyor neden yaptığımı kimse sormuyor neyin zoruma gittiğini
anneme dedim gelinin oldu işte dedim beni de ilgilendiren bir tarafı yok dedim bele bu konuyu tartışmayın dedim. babamda kalkmış bana söylemedi sanamı söyleyecek diyor...
ya senle ben birmiyiz sana söylemek istemeyebilir ama ben onun kardeşiyim ablasıyım ya sen babasısın sana gelip bu konuları pat diye açmak kolaymı...
daraldım, yıkıldım, gücüm kalmadı....

9 Haziran 2012 Cumartesi

içimdeki acının yarısı kadar bile göz yaşlarım akmıyor gözlerimden oysaki canımın yandığı kadar aksalar her taraf ıslanmış olurdu.
yazamıyorum bile canım acıyana gözlerim kuruyana boğazım ağrıyana kadar hıçkıra hıçkıra bağrına bağrına ağlamak geliyor içimden ama yapamam...
yok olmak istediğim asla var olmak istemediğim bir günü yaşıyorum dünden beri bütün gece uykularımı kaçıran bir düşüncenin içine düştüm.
büyük kardeşim uzun zamandır çıktığı ve evlenmek istediği kızı eve tanıştırmak için getireceğini söylemiş anneme, annem dün gece geldi ve kardeşimin bu gün kızı eve getireceğini söyledi. kuzenimin nikahına gitmeden önce bize gelecek ve ailemle tanışacaktı. ama sonra iş aceleye gelir diye vezgeçmişler pazara atmışlar annem geldi söyledi. pazara kalmış dedi. bende sonra annemin yanına gittim. benim dedim pazara kursum var küçük kardeşimin işi var neden pazara getiriyor konuşması geçti ama o an aklıma gelmedi. o an bunları düşünemeyecek kadar yorgundum. sonra hayatımın en büyük hatasını yaptım ve düşündüm.
bu çocuk benim cumartesi akşam 5'e kadar eve gelmediğimi hatta pazar günüde evde olmadığımı bildiği halde neden bu kızı getiriyor diye. sonra dedim ki sadece annemlerle tanıştıracak herhalde diye. bekledim bütün gece yatana kadar gelir derki abla ben pazara kızı getiricem ama sadece annem ve babamla tanıştırıcım sonrada uygun bir ortamda seninle tanıştırırım diye. ama gelmedi.
biraz önce annemle konuştum. küçük kardeşim kaçta gelecekler falan diye sormuştu oradan açıldı mevzuu. ve acı gerçeği annemin ağzından öğrendim annem ve babamla yarın tanıştıracağı o kızı küçük kardeşim ile daha önce tanıştırmış. annem daha önce kardeşim onların yanında çalışırken tanışmışlardır dedi ama o kadar zoruma gittiki duyduklarım, canım acayip acıyor çünkü kardeşimin yanında çalıştığı zamanlar küçük kardeşimin o kızla tanışması imkansız aradan çok çok uzun zaman geçti.
kardeşim tanışmış ailem yarın tanışacak bense bir vebalı gibi dışlandım. az önce yemek yedik babam bir konudan açıkça yarın evde olmayacağımı belirtmesine rağmen kardeşim ağzını açıp tek laf etmedi. tek bir söz...
hayatım boyunca ona karşı iyi ve ya kötü bir çok davranışım olmuştur. ama yeter artık. sadece bir kere yaptığım bir şeyi annem ve babama söylediğim için onu zaten kaybettim. belkide bir çok kez yaptım bunu ama böyle cezalandırılmak...bana sırtını gerçek manada olmasada döndü bana hiç bir şeyini anlatmamaya başladı. küçük kardeşime anlattıklarının çeğreğini bile bilmedim. uzun zamandır bu kızla çıkıyor her özel günlerinde çiçeklerini göndermem için beni ararken bile bir kere kenara çekip tek laf etmedi. bir yalanın arkasına sığındım o zaman, benimle tanıştırması ilişkilerinin ciddi olmaya başladığını gösterir diye bir yalanın arkasına sığındım. ama sadece bir yalanmış küçük kardeşimle tanıştırdığı yarın ailemle tanıştıracağı kızı benimle tanıştırmak istemiyor canım yanıyor annemde gelmiş yarın kursa gitme evde kal kız gelecek diyor. ona anlattım üzdüm biliyorum anlamadı bunuda biliyorum ama hayatım boyunca yaptığım bir hatanın bedelini böyle ödemek artık canımı çok yakıyor
kardeşimin tanışmış olması canımı dahada yaktı arkadaşlarının tanıması zaten yakıyordu ama sesimi çıkaramıyordum.
anneme kursa gidicem dedim . benimle tanıştırmak isteseydi ben evdeyken getirirdi ağzını açıp tek laf etmedi dedim. benim oturup yüzsüzler gibi kız bekleyeceğimi düşünüyorsanız çok yanılırsınız dedim. ben neciyim dedi annem sana söylemesi başka bir şey babama demeye çekinir dedim sana söyler söyle diye ama hem küçük kardeşim hemde ben yanındayız iki adım odalarımızın arası gelir söyler dedim hatta çok bekledim ama demedi.
ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilmiyorum. isyan etmek istiyorum gidip yüzüne vurmak istiyorum ama yapamam anneme'de sakın söyleme dedim yemin olsun gelecek olsam bile gelmem dedim. küçük kardeşim ile tanıştırmış yarın sizinle tanıştıracak bu kız ablan nerede demeyecek mi ya dedim bu kadar mı kötüyüm dedim ben bu kadar patavatsız, arsız, yalancı, ispiyoncumuyum ben dedim. biraz saygıyı haketmiyormuyum dedim. bu kadarmı aşağılığım ben
sırtımı dayamaktan korkmayacağım kardeşim bana bu kadar sırtını dönüyor. gelmem dedim yarın sorarsa ne derseniz deyin dedim canım yansada o kızla karşı karşıya gelip bunun yüzüme vurulmasına izin vermem, yapamam bunu, onun yüzüne bakıp bunu bildiği düşüncesi ile yaşayamam. kardeşim kardeşim hayatımda hep olacak ama bunu bilen bir başkasına daha dayanamam...
işte ben böyle anlarda kendimi bu dünyada fazlalık gibi hissediyorum bu dünyada hiç var olmamış olmayı istiyorum çünkü bu acı hiç bir şeye benzemiyor.
oysaki isterdim ki önca ya kardeşler olarak bizim bir arada tanışmamızı yada önce ailemin sonra bizim tanışmamızı ama olmadı olmayacak çok üzgünüm...

8 Haziran 2012 Cuma

ben uslanmam
gene gaza geldim uzun zamandır salladığım bir ihtiyacımı koşa koşa aldım.
kredi kartına neredeyse 100 tl borcum var ama duramıyorum almamak için elimden geleni yapıyorum ama olmuyor hadi hayırlısı...
bitecek bu borçlarda bitecek ve yenileri gelecek

4 Haziran 2012 Pazartesi

küçük bir hayal

içime bir ateş düştü.
dün yazdığım yazıda belirttiğim gibi kardeşim düğün fotoğrafları çekiyor. bu hafta gene çekecek. sonuçlarda fena değildi.
şimdi düşünüyorum da acaba sadece hafta sonları vakit geçirmek ve masraflarımızı çıkarmak adına düğün fotoğrafçılığı yapabilirmiyiz.
birde beceremezsek beni çok sevdiğim fotoğrafçılıktan soğuturmu acaba diyede korkuyorum açıkçası sanırım bir noktadan başlamamız gerekecek en fazla 50-100 tl bir masrafımız olacak ama para kazanmayı becerirsek ve tutturursak diğer almamız gereken tecizatlar konusundada baya bir yardımı olacak bu işin..
hayal kurmak insan için, ama becerirsek o zaman işte hayatımın geri kalanında zevkle yapacağım bir işim olur...

3 Haziran 2012 Pazar

atölye, pamuk prenses ve avcı, ve daha fazlası

bugün ileri fotoğrafçılık atölyemizin 3. dersini yaptık bunu yaparkende hem geçen hafta çektiklerimizi hemde kardeşimin dün arkadaşının düğününde çektiklerini gösterdik. bazılarını çok beğendi bazılarındada yaptığımız yalnışları gösterdi. sonrada portre çekmek konusunda ders yaptık. ve türkiyenin önde gelen düğün fotoğrafçılarından sina demiral'ın fotoğraflarını inceledik ki adam müthiş yapıyor bu işi porfolyosundan belli.
iki gibi dersimiz bitti ve ben soluğu fatihte historia avm'de aldım. bu hafta gösterime giren pamuk prenses ve avcıyı izlemek için gittim.
free günümüz olduğundan kendimi pizza hut'a attım. güzel bir salata, süper süpreme küçük boy ve kola ile free günümü bu şekilde atlattım. sonra biraz dolaştım alış veriş yaptım ve sinemaya gittim.
neyse gelelim filme filmin baş rolünde kristen stewart varki filmi seğretmiş biri olarak rahat rahat diyebilirim o kızda bu rol hiç olmamış. pamuk prensesin yüzüne vuran naifliği ve güzelliği yok.
yakışıklı prens ki bu sefer dükün oğlu william rolünde sam claflin vardı ki bence filmdeki tek rolü yüzüklerin efendisindeki legolası hatırlatacak kadar hızlı ve isabetli ok atmasıydı.
kötü kraliçe rolünde charlize theron iyi iş çıkarmış yaşlandırma sahneleri süperdi.
ve yakışıklı prensten rol çalmış olan avcı chris hemswotrh garibim acıdım ona ama neden olduğunu yazının devamında göreceksiniz.
her çocuğun bildiği o muhteşem hikaye pamuk prenses ve yedi cüceler hikayesi farklı bir uyarlama ile karşımıza çıktı. pamuk prenses var ama ormana avcı tarafından götürülüp öldürülmek yerine kötü kraliçe olan üvey annesinden meşakatli bir şekilde kaçıyor. avcımız ki bütün film boyunca garibin adını duyduğumu hiç zannetmiyorum. onu yakalamak üzere ormana gönderiliyor.
avcı pamuğu buluyor onu öldürmek yerine kurtarıyor sonrada bir köye sığınıyorlar. avcı orada yanında bulunan kadının kimliğini öğreniyor. kötü kraliçenin adamları köye saldırıyorlar ardından da kahramanlarımız var güçleri ile kaçıyorlar. ve işte orjinal hikayenin baş kahramanları olan cücelerle buradan sonra yolları kesişiyor. pamuğun kimliğini öğrenince onunla beraber savaşa katılmaya karar veriyorlar. beyaz atlı prensimizmi nerede? oda pamuğun yaşadığını öğrenince evi terk ediyor. kraliçenin adamlarına onların tarafındaymış gibi davranıp katılıyor. köye yapılan saldırıda kızı kurtarıyor sonrada peşlerinden gitmeye devam ediyor. cücelerin yanındayken meydana gelen bir saldırıda pamuk ile karşı karşıya geliyorlar ve kimliği o zaman ortaya çıkıyor. oda ekibe katılıyor sonrada beraberce yola devam ediyorlar.
pamuk prenses elmayı beyaz atlı prensin elinden yediğini zannederken bir farkediyorki elmayı ona veren kötü kraliçenin ta kendisi pamuk olüyor. william pamuğu öpüyor ama uyanmıyor sonra onu alıp babasının dükalığına götürüyor. orada bir lahtin üzerine koyuyorlar soğuk bedenini ve hikayenin gerçek beyaz atlı prensi olan avcı kimsenin olmadığı bir anda onun ölü olan bedenine hislerini anlatıyor. ve sonrada o müthiş büyüyü bozan öpücük geliyor. ve avcının odadan çıkması ile pamuk uyanıyor.
oradan sonra krallığı geri almak için bizim naif iyi huylu pamuğumuz savaşçı oluyor ve ordunun başına geçip krallığını geri alıyor. ve işte filmi batıran son sahnede işte bundan sonra başlıyor. pamuk kraliçe olarak taç giyor bütün salon hinca hınç dolu william orada, cüceler orada ama beyaz atlı prens avcı yok. pamuk her tarafta onu arıyor ve en sonunda onu görüyor. göz göze geliyorlar. tam koşup avcıya sarılıp öpecek diyorsunuz ki, işte bu noktada yanılıyorsunuz maalesef filimin bitiş jeneriği giriyor araya...
arkadaş hikaye revize ettin eyvallah, beyaz atlı prensi avcı yaptın onada eyvallah, cüceleri arka plana attın onada eyvallah, naif iyilik meleği pamukçuk savaşçı oldu oda tamamda ya filmin finalinde pamuk prenses ve avcı öpüşmezse bunun adının pamuk prenses ve avcı olmasının ne manası kalır ki ben yönetmenin yerinde olsam finali böyle yapardım...
durmuşlar durmuşlar filmi en sonunda batırmışlar bence. yazık olmuş...
neyse bir pazar daha böyle geçti gelecek hafta son dersimiz var ve sonra atacaz kendimizi sokaklara...
ama malzeme listemiz uzayıp gidiyor. öncelikle kardeşim düğün fotoğrafçılığına başladığından tepe flaşı lazım bize ve ışığı doğru yansıtmak adına ışığı yumuşatmak adına beyaz bir taşınır fon beyaz ışık için yansıtıcı olarak metal rengi bir fon ve güneş ışığını yansıtmak içinde sarı bir fon lazım. parasoley filtreler ve bir kaç parça farklı şeydaha off off neyse kardeşim paralı işlere başladı hayırlısı ile bende arkasını getiririm onla umarım...