en sonunda bende face'lendim
iyimi ettim kötümü bilmem ama bizim fan sitesi çökünce bütünekip face'te eee
kambersiz düğünde olmaz
hoş daha sadece kayıt aşamasını geçtim hafta sonu geri kalanı yapacam ama olsun
bkz face kullanmayı bilmeyen zihniyet

mobilyacımın katili olacağım

evet kesinlikle ama iki çocuğu var anasız kalacaklar ona yanıyorum.
üstelik bende arkadaşsız....
mobilyacım hem arkadaşım, hem müşterim, hem mobilyacım varın gerisini siz anlayın ama arkadaş kotasından en son işi yapılan hep ben oluyorum...
onbeş gün oldu siparişleri vereli bugün gelecek diye beklerken en geç perşembe demez mi...
dün telefonda atıştık
çamaşırlarım etrafta duruyor biri girecek diye odayı kitliyorum dedim malmısın ortada kaldım son söz
elimden geleni yapacam
bende yedim
umarım önümüzdeki hafta gelir yoksa yandık annem yangın çıkaracak valla evde...

özel mesaj

çep telefonum pert numaralarınıza ulaşamıyorum
site arızalı idi hala çözülemedi galiba ne durumdasınız biri bana bilgi versin

ttnet isyanı

yeni eve taşınırken (içinizden ne evmiş be aldığından beri anlattıp anlatıp duruyor diyeceksiniz şu zamanda bütün vaktimi aldığından başka malzeme yok valla)
neyse telefonları ve internetin adres değişikliğini yaptırırken dedim ha bire kota aşımı yapıyorum bari 1 ile 8 mbps arası sınırsız pakete geçeyim, geçmez olaydım.
ben 29 liralık 4 mbps paketini kullanıyordum. tek derdim sürekli kota aşmamızdı, sonuçta da 29 lira yerine her ay 50 lira gibi bir rakam ödüyordum. sınırsız yapayım dedim her ay 55 lira ödeyeyim ama kafam dan çıksın dedim adres değişikliğinde tarifeyi değiştirdim.
deminde dedimya keşke değiştirmez olaydım. benim 4 mbps olan net hızım düştü 1,75 mbps'ye iki haftadır müşteri hizmetleri ile görüşmenin sonucunda aldığım yanıt bağlı bulunduğum santral evimin olduğu bölgeye sınırsız seçenekte 2 mbps hız verebiliyormuş ben ne anladım dedim bu işten yapacağımız bir şey yok dediler. bende bu sabah telekom bölge müdürlüğüne gidip iptal ettim. orada ki memurlarında bu konudan haberi yokmuş ttnet görevlisi bir çalışana sordular durumu doğrulayınca ses seda çıkarmadan iptal ettiler.
bu günlük net'imiz maalesef yok ama bu akşam gidip türkcell'den super online fıber ınternet bağlatacağım, benim tercih ettiğim paketi 10 mbps hız limitsiz 49 tl, gerçi ttnet'ten onlarında böyle bir hizmeti net olarak veremeyeceklerini söylediler ama kötülemek ve fikir değiştirmek açısındanmı yaptılar yoksa gerçekten mi öyle akşam öğreneceğim bunun yanıtını....
kardeşimin arkadaşı türkcell'in bayisinde çalışıyor o yüzden onlardan sorunsuz olarak düzgün bir bilgi alarak interneti bağlatacağım.

kredi kartının dibine vurdum gene
ev mevzuna dehşet alışveriş yaptım
tv ünitesi alındı, televizyon alındı, koltukların yüzleri değiştirildi, bahçeye sandalyeler alındı, kardeşlerimin odasına benim odama dolap siparişi verildi, yatağım değişti ve tüm bunlar kaba olanlar incelere küçücük küçücük fırsat buldukça yapıyorum çünkü bir çoğuna nakit para gerekiyor bende onları arttırdığım paralar ile hallediyorum.
diğer taraftan hala yerleşemedik. hatta bu hafta yerleşik olan iki yerden biri olan salonu bile dağıttık koltuklar ve sandalyeler döşemeciye gitti. yani bu hafta ya yerlerde yada sandayelerde gececek çünkü ancak bu hafta sonu verebileceklermiş koltukları, benim dolap gelmediği için eşyalarım hala sağda solda allahtan dizmek aklıma geldide aradığımı buluyorum, kardeşlerimin dolapları dağınık yenisi gelecek diye yerleşemediler
hatta küçükkardeşim dün arkadaşının annesi ziyarete gelecekmiş onu söyledi aman dedik bu hafta kimse gelmesin yoksa geleni oturtacak yerimiz yok.
hata etmişsiniz dediğinizi duyar gibiyim. evet hata ettik tüm bunları taşınmadan halletmemiz gerekirdi ama oldu bir kere.
eee 30 senedir aynı evde yaşayan bünye taşınmaya alışık olmayınca oluyor böyle hatalar.
daha kendi odama bir avize almaya fırsat bulamadım ama büyük ihtimal bu akşam halledicem o işide...

öküz sallandı

malumunuz dün gece öküzü sinek ısırdı galiba azıcık sallandık.
öncelikle kütahyada ki vatandaşlar başta olmak üzere hepimize geçmiş olsun.
aslında annem dürtmese hissetmeyecektim bile banyoya gidiyordum annem çağırdı otur deprem oluyor diye ama insan ister istemez garip bir duyguya kapılıyor...
mesela 97 marmara depreminde ben hayatımda ilk defa sinir krizi geçirmiştim. anneme sarılıp ağlamıştım. uzun zaman geceleri sürekli günlük eşofmanlarım ile yatmıştım hemen kaçmam gerekirse hazır olayım diye, uzun zaman avizeleri gözledim, uzun zaman en ufak çıtırtıyı dinledim atlatmam bu alışkanlıklarımdan vazgeçmem zaman aldı ama açık konuşayım tekrar yaşamak istemiyorum.
akşam sallanınca aklıma bir kaç haftadır zerk eden bir fikir geldi. biliyorsunuz yeni ev aldım. pzt ilk iş deprem sigortası yaptırmaya karar verdim. hatta evin içindeki eşyaları bile sigortalatıcam neden derseniz çoğu eşyayı yeni aldım gümbürtüye gitmesini istemem.
mal canın yongasıymış biz türklerde bu kelimeye fazlası ile bir sadakat var ne yaparsın sorun genlerde.
kardeşim akşam işteydi o yüzden içim rahat değildi. ama erken geldi. bendeki teori şudur bir arada olalımda ne olursa olsun....
neyse hepimize geçmiş olsun umarım tekrarlanmaz...

Mim Konusu: Eğer bir zaman tüneli olsaydı -geçmişten ya da gelecekten- hangi zamana gitmeyi, kimi, hangi olayı görmek isterdiniz? Bu sizin yaşadığınız - yaşamadığınız (Kendi unutamadığınız, keşke o anı tekrar yaşasam dediğiniz veya tarihte görmek istediğiniz bir olay vs...) Tanıdığınız ya da tanımadığınız görmeyi istediğiniz kişi olabilir..

şizocan mimlemiş gene bizi konusuda yukarıda yazılı, evet kesinlikle tam gününde güzel bir cevap vermek isterim.

bu gün 19 mayıs gençlik ve spor bayramı ve ben genç olan ve kendini daima genç hissedenlerin bayramını kutlarım....

yazdıklarımdan anlaşılacağı gibi ben kurtuluş savaşında atamızın yanında olmak isterdim. onun değer verdiği bir türk kadını olmayı, onun gibi değerli bir insandan bir şeyler öğrenmeyi isterdim ve eğer tarihi değiştirme gibi bir durum söz konusu olmayacak ise ve atamızı üzmeyeceksem ona nerden geldiğimi ve şuan ülkenin yaşadığı durumu anlatmak isterdim.

kendi geçmişime çocukluğuma döner ve ne olursa olsun daha iyisine sahip olmam için bu güne kadar yapmamam gereken hataları anlatırdım kendime...
daha faydalı bir insan olmak isterdim herkeze....

ve kesinlikle mozart bethoven gibi dünyanın ne iyi kompozitörlerini tanımak isterdim..

geleceğe ise sadece nasıl olacağını görmek için gitmek isterdim ama kötü şartlarla karşılaşma fikrinden korkumdan bunada cesaret edemezdim.

bu liste böyle uzar gider

yeni bir şeyler yazmak gelmiyor bu ara içimden
kafam sürekli evde yapacaklarım ile dolu, hayatımın merkerzindede şu anda başka mevzuu yok
bu ayı daha atlatıp baya bir düzene koyduğum evi biraz daha düzeltince kafam iyiden iyiye rahatlayacak
hala eksikler var ama daha önce dediğim gibi büyükler bitti.
ufak işler var hatta onlara bile ufaktan ufaktan başladım hayırlısı ile
tamamen istediğim gibi olup bitince size bütün detayları ile fotoğraflayıp koyacağım buraya

ha bu arada babamın bu yeniliklere ayak uydurma sebebini dün akşam öğrendim. annem konuşmuş babam ile
hem demiş kıza ev senin ne yaparsan yap diyorsun hem de bir şey yapmak istediğinde laf ediyorsun bir şeye karar ver bırak demiş kızı nasıl isterse öyle yapsın
hatta annem mali olarak destek çıkmak istediğinde karşı gelmişti o konuyu bile halletmişler sağolsun anacım

bütün kızgınlık ve kırgınlıklara rağmen sorunları aştık evi düzene sokuyorum
şimdilik tv ünitesini aldım, televizyonu aldım, kendi yatağımı aldım, benim ve kardeşimin odalarının dolap siparişlerini verdim geriye bir tek büyük olarak kardeşlerimin odasına alacağım televizyon kaldı belkide bir dvd alacağım ama onları almam en az 20 günü bulacak
tabii ufak tefek işlerde var onlar parça parça halledilecek....

çok kötüyüm
bıkkın ve dengemi kaybetmiş durumdayım
insanlara bir şeyler anlatmaktan yoruldum
biri evi küçük bulur, biri parasını fazla bulur, biri osunu biri busunu beğenmez
kader kısmette ne varsa o olur kader kısmet buymuş bu oldu
insanın gözü bağlanırmış
yazdıklarımı, hayallerimi hiç birini yapamıyorum duvara tosladım evim dediğim yerle ilgili kararlar veremiyorum.
karar verme yetkim sadece 3 m2 lik bir alan ile sınırlandırıldı
bende ne haliniz varsa görün dedim çıktım işin içinden
hiç hakkım yokmuş anladım hiç seçim şansım yokmuş anladım üzgünüm, kırgınım, kızgınım, aptallık edip göz yaşı bile döktüm
ama deymezmiş
insanlar nasıl yaşarlarsa öyle yönetilirlermiş bıraktım hepsini kendi hallerine ne halleri varsa görsünler
dün gece kapıyı vurup çıkıp gitmemek için kendimi zor tuttum keşke gidebilecek cesaretim olsa keşke yapabilsem...

THOR

bu hafta sonu uzun zamandır beklediğim bir film olan thor'a gittim.
görsel olarak gerçekten güzeldi. ama fazla akıcı ve hızlı geldi gözüme.
filmin ilk yarısı tamamen geçmişte olanlar anlatıldı, ikinci kısımda ise hikayenin geçtiği zaman.
odin yaptığı bir hatanın bedeli olarak oğlunu asgard'dan kovar amacı oğlunun akıllanmasıdır. sırf bu akıllanma olayı bile o kadar çabuk geçtiki odin thor'u affetti ya da oğluna acıdı bilemiyorum. diğer taraftan thor'un çizgi klasiğinde sevgilisi olan jane ile tanışması ve ardından gelen olaylar çok garipti. aralarında doğru düzgün bir sahne bile olmazken sırf bir gece oturup sohbet ettiler ve arkasından thor'un yaralandığı sahnedeki bir kaç göz damlasından sonra birbirlerine aşık oldular ve ayrılık esnasında bir öpücükle perçinlediler bunu ...
anam o öpücük nasıl bir şeyse bizim büyük thor'umuz dünyaya geçişi sağlayan köprüyü yıktığı için dünyaya gidemediğinden jane'e ulaşamamanın verdiği acıyla cayır cayır yanıyormuş gibi yansıtıldı.
beni gülmekten koparan sahne ise thor'u oynayan chris azcık izbandut denecek cinsten yakışıklı, uzun, kaslı, seksi liste uzar gider sevgili natalie ise yanında oyuncak bebek gibi kalmış lakin sevgili yönetmen öpüşme sahnesinde chris ile natalie'nin boyunu aynı hizaya getirmek gibi bir aptallık yapmış gülmekten öldüm valla...
görseller iyiydi, oyunculuk iyiyiydi, hikaye iyi ama gerçekten çok hızlı geçti en azından bana öyle geliyor.

FİLİZ
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN
NİCE SENELERE

mim

şizocan mimlemiş te ben zaten blog açma hikayemi yazmıştım daha önce
kısaca bizim delilerin yani 7 ailesinin gazına geldim açtım
bloğu açmadan önce günlük yazmak için defter almıştım ama el yazısı ile yazmak nefret ettiğim bir iş olduğundan hemen ardından blog fikri gelince günlüğü burda tutmaya başladım. tabii farklı şeylerde yazıyorum ama genelde hiç kimsenin bilmediklerini döküyorum buraya
kendimle olan sıkıntılarımı, ailemle olanları, sevinçler, hüzünler, sapıtmalar ne ararsanız var burda
fazla izleyicim yok ama açıktan okuyan okuyucularım var oda olsun zaten amaç birilerinin okumasında ziade benim içimi boşaltmam olsun o kadarcık canım
biliyorum blog mevzuna ters bu ama ben böyle kendimi daha iyi hissediyorum.

benim evimden size ne... yazıyorum işte valla banane diyeniniz varsa kusura bakmasın yazmaya devam edeceğim
sanırım bu evi bu kadar benimseme ve sevmemin sebebi benim olması
tapuda benim adımın yazması ve ne olursa olsun ancak ben istersem o evden gidecek olmam olaki ben evlenirsem ve orada oturmak istersem gerçi zor ihtimal ama annemler taşınacak iç güveysi almam, mecbur olmadığım sürece.... bkz bencillik
ha bir de bütün dekor kısmını benim halledecek olmam fikri süper
iki takıntım var bu konuda birincisi kardeşlerimin odası... neden derseniz onların yatakları çok büyük sığacakmı sığarsa nasıl sığacak dolaplarını koyabilecekmiyim düşünüp duruyorum
ikinci takıntımda maliyetler, şimdilik fena gitmiyor elektrik ve suyun abonmanlıkları az tuttu doğalgazın aboneliğini iki taksitte faturaya yansıtıyorlarmış ki bu durumda belki evdekilere kakalayabilirim kakalayamazsamda farketmez oda beklediğimden az tuttu.
nakliyeyide küçük eşyaları paketlemek koşulu ile baya uygun bir fiyata hallettim.
yapılacak işleri sıralamak gerekirse
pazara kadar badana ve temizlik işi bitecek
pazar günü sabah taşınılacak
kendime yeni bir yatak alıcam mevcut dolabım planladığım gibi sığarsa biraz tadilat, ilave ve boya yapılacak sığmazsa yenisi yapılacak, ayrıca odada bulunun diğer dolap aynı renge boyanacak..
kardeşlerimin yatakları düşündüğüm gibi sığarsa onların odasına iki dolap yaptıracağım orasıda bitmiş olacak. birde televizyon alınacak ama babamın haberi yok. allahtan parasının çoğu hazır...
annemlerin odasının bir sıkıntısı yok orayı pas geçiyorum holde bir sıkıntı yok sadece cafcaflı bir ayna bulucam yada yapıcam tasarladığım yere koyarsam büyük ihtimal normal bir ayna kestirip süslemem gerekecek.
asıl karışıklık ve masraf kısmı salon iki olasılığı var. birincisi büyük olan duvara tv ünitesi koymam gerekirse baya havalı bir tv ünitesi almam gerekecek ama ikinci olasılık olur ise ucuz küçük bir şeyle hatta bir sehpa ile bile yırtabilirim. salonada televizyon alınacak ama onu babama kakalamayı becerdim gibi. dvd player almam lazım allahtan onların fiyatlarıda baya düşmüş.koltukların yüzleri değişmesi gerekiyor eğer onun maliyeti düşerse birde bir ikili koltuk bulursam yeni bir takım almak zorunda kalmayacağım ki bu durumda maliyet baya bir düşecek.
tuvaleti klozetli hale getireceğim bu biraz pahalıya patlayacak gibi tahmini 500'ü bulacak. Banyoda havlu koymak için dolap yokmuş normal lavabo dolaplarından varki onun içinede havlu koyma şansın yok gidince bir bakıp belki bir şey uydurmaya çalışacağım.
tüm bunların dışında duvarlar için resimler alıcam ayrıca manyak bir duvar saatti buldum ve umarım fiyatıda uygundur. görselliği süper süslü bir şey.
avize alınacak onlarıda buldum fiyatlarını sormaya fırsat bulamadım henüz ama iki kişiden doğum günü hediyesi alacağım var ucuza halledersem ikisine hem o saatti hemde avizeleri aldırıp işi bitireceğim.
tüm bunların bitmesi yapılması edilmesi bir ayı bulacak belkide gececek şöyle tamam oldu demem.
nakliye işimizi çok kolayladı geçen sefer biz taşımıştık eşyaları sırf yerleştirmek bir hafta sürmüştü allahtan şimdi adamlar sökecek yerine koyacak baya bir kolaylaştı iş.
kardeşim her sabah annemleri götürüyor annem pipirikli kadın onları götürürkende ufak tefek eşyaları ki bunların çoğu benim çeyizler, len 33 yaşından sonra çeyizi ne yapacaksam neyse duruyorlar bir köşede işte. böyle ufak ufak gidiyorlar yoksa babam geçen seferki gibi çıldırırdı.
küçük bir deftere masrafları yazıyorum.
şimdilik 1000 lira gibi kenarda param var bunun 350'si nakliye geri kalan ile duruma göre hareket edicem, mobilya, televizyon kısmı tamamen taksit ile halledilebilir pozisyonda çünkü nakite indirim yapmıyorlar ama diğer taraftan tuvaletin en azından klozeti ve fayansları taksit ile alsam bile işçiliği nakit olduğundan büyük ihtimal bir kısım oraya para gidecek gibi.
aylık ortalama 500' bağlayabilirimsem taksitleri rahat rahat geçinir giderim zaten en fazla 12 taksit yapıyorlar oda bir seneye biter sıkıntım kalmaz.
ah diyeceksiniz sen tek başına neden masraf ediyorsun. benim annem ve babamın bir şey kırılmadan atma gibi huyları yok ama diğer taraftan madem yeni bir ev madem bir hep kalıcaz kullanılacak ergonomik ve modern şeyler olsa daha iyi değilmi mesela benim odama yapacaklarımdan sonra orayı ben dahil ya da evde kim kalacaksa rahatlıkla yıllarca çocuk odası olarak kullanabilirsiniz sadece çocuk için uygun renge boyanır küçük bir masraf ile çıkılır içinden.
kardeşlerimin odasına yapılacak dolap oldukça kullanışlı olacak.
herşey fazlası ile ileriye dönük kullanışlı olacak yani....
evin işi bitince muhakkak koyarım buraya fotoğrafları bakalım sizde beğenecekmisiniz...

Evimi dün teslim aldım. Sonunda......
Bugün boya badan işine başlanacak ve bir aksilik olmaz ise pazar günü taşınacağım.
Masraflarda başladı tabii ardı ardına hesap kitaba oturduk şimdiden
Ama bu sefer eksiksiz tam olsun istiyorum her şey o yüzden masraftan kaçmayacağım.