Pages

24 Eylül 2012 Pazartesi

babet alalım diye yola çıktık ama

evet babet almak için yola çıktım gezdim dolaştım bütün gün ayaklarıma kara sular indi ve sonunda
platform topuk dore papuçlar aldım.
benim en büyük sorunum ayaklarımın şişmesiydi. akabindede ayakkabıyı giymek epey zor oluyordu. ama herkes platform topuk görünüşte seni uzatsada fazla topuklu olmadığından rahat edersin deyince aldım.
bir çift daha alacağım lame renk ama önce aldıklarımı giymeye bir alışayım bayada bir giyeyim gelecek ay gidip alacağım...
kına gecesi için herşey hemen hemen hazır
elbisem tamam
ayakkabılar, çanta tamam geriye takılar kaldı. onlarıda bu hafta sonu alıcam geriye düğün elbisesi ve onun aksesuarları kalacak

10 Eylül 2012 Pazartesi

geberiyorum desem
tam teçhizat çıkılan bir gezi sonrası sırtım ağrıyor, ayaklarım kopuyor, yüzüm gözüm bütün gün güneş yemekten acayip acıyor ve yanıyor...
dün sabah sabahın köründe ki 7 pazar sabahı için körü sayılır kalktık.
önce taksim oradan hacıosman yapıp burak bulut fotoğraf atölyesinin önceki dönem fotoğrafçıları ile buluştuk. beraberce önce garipçe köyüne oradanda rumeli fenerine gitmek üzere yola çıktık.
garipçeye varınca önce güzel bir kahvaltı yaptık. sonra kalesine çıktık. kurtlar vadisinin çekimi vardı ama hep figüranlar vardı. ünlü kimsecikler yoktu. orada baya bir çekim yaptıktan sonra bu sefer garipçe kulesine çıktık yol bizi resmen öldürdü. küçük bir keçi patikası dik bir de çalılık yaz diye kısa kol giyince her tarafımız çizildi kollarımda bir sürü çizik var. oradanda sahile indik tekrar yukarı çıkıp küçük bir burunda çekim yaptık. garipçede işimiz bitince rumeli fenerine geçtik önce güzel bir yemek yedik ardından da feneri görüntüledik. sonra kalesine gittik maaşallah yokda git git bitmiyor. sonra döndük limana gittik orada gemileri balıkçıları çektik. biraz kasabayı fotoğraflayıp kendimizi otobüs saatti gelene kadar merkezde bir çay bahçesine attık.
ama iyikide attık bütün ekip tam da yorgunluktan ağlamak üzere idik. otobüs durağına zor attık kendimizi eve nasıl geldik onu bile bilmiyoruz.
yüzlerce fotoğraf çektik. içinden adam gibi 10 tane çıkarsa öp başına koy. sabah yediden akşam yediye kadar kilometrelerce yol yürüdük dağ, tepe, orman, düzlük demeden...
deydimi evet eğlendik, sohpet ettik, yeni arkadaşlar tanıdık, yeni şeyler öğrendik. keyifliydi uzun en kısa sürede tekrarlamak için sözleştik...
oldukçada ucuza geldi bu gezi bize. otobüs, metro tekrar otobüs yaptık. kahvahanelerde çay içtik esnaf lokantasında yemek yedik.
işte böyle geçti pazar günü ama şimdi gerçekten çok ama çok yorgunum...