Pages

28 Ocak 2012 Cumartesi

küçük bir çocukken her şey basittir, kolaydır.
öyle uzun uzun düşünülecek problemleriniz, sorunlarınız yoktur. en büyük sorununuz ebeveyninizden çikolata parası istemektir. sizden bir çok şey saklanır. çoğu zaman kavgalar gürültüler duyurulmaz. duysanızda ebeveyniniz üstünü kapatır.
birde her şeyi toz pembe gördüğünüz zamanlardır çocukluğunuz. annenizin, babanızın yada diğer akrabalarınızın kötü taraflarını görmezsiniz. size gösterilen şevkati, sevgiyi alır karşınızdakinin kusrunu görmezden gelir hatta görmezsiniz.
ama işler büyümeye başlayınca değişir. anneniz ve babanız başta olmak üzere bir çok tanıdığınızın aslında düşündüğünüz gibi olmadığını anlamaya başlarsınız. gördükleriniz sizi üzer, kırar, kızdırır hatta vay be ne salakmışım dersiniz.
ama en önemlisi o kişiyle ilgili hayal kırıklıklarına sahip olursunuz. sevginiz azalmaya başlar. kendinizi yavaş yavaş ondan soyutlarsınız. söylediği sözlerin ardında başka davranışlar arar, kendinizce her davranışını yorumlarsınız. bir da hata yapmamak adına kendi davranışlarınızı kontrollü tutmaya çalışırsınız ki sonrada farklı bir durumla karşılaşmayasınız.
işte ben böyle zamanlarda keşke çocuk olarak kalabilseydim derim. çünkü yıllarca çok sevdiğim insanların beni böyle hayal kırıklığına uğratması beni çok ama çok üzüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder