Pages

31 Ağustos 2010 Salı

copya çektim canım acıdı

İnsan yazmak için kopya çeker mi ? Çeker kızlar bu gün bloklarında geçmişlerinden hatıralarından bahsetmişler.
Hatıralar en çok neyi hatırlıyorum diye düşündüm.
Dedem yani babamın babası hayatımda ki en önemli insandı. Özlediğim yokluğuna ancak yıllar sonra alışabildiğim adam.
Onunla ilgili en eski hatıralarım beni bütün torunlarından daha fazla sevmesiydi. İlk torunu değildim 5.inci torunuydum ama ilk kız torunuydum. Ve babam annesine olan düşkünlüğünden dolayı babaannemin adını bana koymuşlar. Bazen düşünürdüm beni tek kız torunu olduğum için mi yoksa babaannemin adını taşıyorum diye mi seviyor diye. Sanırım onun adını taşıyorum diye seviyordu. Onla ilgili birkaç anımdan en azından aklımda kalanlardan biri her eve geldiğinde bize çokomel getirmesiydi. Hiç aksatmazdı bilirdim dedem geldi mi çokomel imde gelmiş olurdu. Sonra beni korurdu hiç kimse bana dokumazdı. Ben biri bana bir şey yaptı mı babama değil gider dedeme söylerdim. Ondan korktukları içinde kimse bana dokunamazdı. Hatırladığım iyi anılar bunlar kötüleri ise onun hastalığı ile ilgili. Bir tanesi geceydi. Dedem eve gelmişti. Kapıyı açtık ve kapının açılması ile 5-6 yaşında olan benim için dev gibi olan dedem yere antrenin ortasına hemen kapının dibine boylu boyunca yatırıldı. Babam hemen ambulans ve doktor çağırdı. Kuzenlerimi ve beni annemle babamın yatak odasına kapadılar. Dedemi o gün tekrar hastaneye yatırdık. Ve son günü dedemin öldüğünü benden sakladılar. O sabah babam bizi dayımlara götürdü. Ablamlar la oyun oynayarak bütün günü geçirdim. O günle ilgili hatıralarımdan en önemlisi mavi bir sandalyeydi. O mavi sandalye bizim mutfağın demirbaşı idi ama o gün eve geldiğimde merdivenlerin altında öylece başı boş duruyordu. Neden orada olduğunu bilmiyordum. Sonra öğrendim ki dedemin cenazesini eve getirince onun üzerine koymuşlar. Ama o gün orada neler olduğunu anlayacak yaşta değildim akıl edemedim dedemin öldüğünü yukarı eve çıktım. Büyük amcamın gelini helva yapıyordu evde kur an okunuyordu. Çocukluk ya bir tabak dolusu helvayı aldım. Salonun ortasına yere oturdum ve yedim ama ne olduğunu neler olduğunu bilmedim. Sonra nasıl öğrendim nerden duydum onu bile hatırlamıyorum dedemin öldüğünü olmayışını yadırgamamıştım çünkü dedem son dönemlerde hep hastanedeydi. Bir gün mezarlığa götürdü büyük amcam bizi bütün kuzenlerim ile beraber dedemin mezarına, ağladım mı hatırlamıyorum. Oradan da babaannemin mezarına gittik. O babam ile annem evlenmeden ölmüştü o yüzden onu tanımıyorum. Dedem için ağladığım tek zaman bir saçmalık için ağlamaya başlamamın ardından dı. Hiç unutmam ilkokuldaydık. Pasolar için resim çekilecekti. Ama benim huyumdur anneme babama sormadan bir şey yapmazdım o zamanlar o yüzden çektirmemiştim. Annemde kızmıştı neden çektirmedim diye. O kızınca ağlamaya başlamıştım. Sonra da kopmuştum annem neden bu kadar ağladığımı sorduğun da dedemi özledim demiştim. Ağlamış ağlamıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder