Pages

2 Mart 2012 Cuma

hayatımın en boktan günlerini yaşıyorum. kendimden çok başkalarını düşünmemin bedelini ödüyorum. iyilik adına yaptığım küçük bir uyarının bedelini bana ödetmeye uğraşıyorlar..
ve sonuç yol ayrımına doğru gidiyor.
pazartesi mart'ın 5'i yani ben işe başlayalı tam tamına 15 yıl olacak o gün....
ben işe girdiğimde patronumun oğlu 1 yaşında bile değildi oysa şimdi 16 yaşında bir delikanlı ve şimdi bütün yaşananların, yaşanmışlıkların üstü kapatılmak isteniyor.
işe başladığımda bir ailenin parçası olma şansına sahip oldum. aralarındaki tek yabancıydım ama beni kendilerinden kabul ettiler. yeri geldi özel işleri ile uğraştım yeri geldi kendi işimin dışında her işi yaptım, yeri geldi bir erkek gibi mal taşıdım hizmet ettim. ama farkettim ki boşunaymış, söz konusu olan hakkını aramak olunca yaptığın herşeyin üzeri karalana biliyormuş.
hayatımın 15 yılını verdim. şimdi ise bunun bedeli olarak hakkettiğim şeyler elimden alınmaya çalışılıyor.
yediğim, içtiğim, aldığım, verdiğim her şeyin hesabı sorulur oldu. sanki hepsini kendi kazancımla değilde onların cebinden aldıklarım ile yapmışım gibi bir düşünce atıldı ortaya en azından yüzüme vurulmasada arkamdan konuşuluyor.
aldığım ev için bile binlerce düşünce geçti herkezin aklından oysa bu güne kadar yemek param ve onlar adına zaruri olarak yapmak zorunda bırakıldığım harcamalar haricinde tek bir kuruş almadım.
üzülüyorum yaa ben onların çocuklarına bile baktım. evlerinin alışverişini yaptım ama karşılığında ne aldım. ben minübüsle işe gidip gelirken benden sonra işe başlayan kızı evinden alıp evine bıraktılar, ben kar yağmur çamur demeden çalışırken onlar izin yaptılar, ben başkalarının açıklarını kapatırken onlar beni ezdirdiler şimdi mi bir zamanlar iş hayatlarını düzene koyan ben yok sayılıyorum. tıpkı bir gölge gibiyim. sanki dün işe başlamış ve sıradan bir çalışanmış gibi...
oysa bir kere saygısızlık etmedim. bir kere arkalarından iş çevirmedim. bir kere tavır yapmadım. kapris yapmadım. kızsam bile on dakika sonra unuttum. çünkü onlar benim abim ve patronumdular şimdi mi yıllar önce o benim kardeşim demişti biri o zamanlar kardeşi gibiydim oysa şimdi bir yabancıymışım farkediyorum geçte olsa...
şimdi sadece o aptal uyarının bedeli olarak önümüze bir kağıt konulacak ve ben bunca yıldır çalışmamın bedelinden vaz geçicem pardon vazgeçemeyeceğim onlara güveneceğim. ben bana güvenmeyen benim onlardan çaldığım mantığını güden insanlarla bir arada yaşıyorum.
söylediğim her sözü kırk sefer tartarak konuşuyorum, ağzımdan çıkan söz ne tarafa çekilecek diye düşünüyorum, aldığım bir elbisenin, ayakkabının hatta evin arkasından ne düşünecekler diye kafa yoruyorum. geçen gün patronuma para bozdum ama sonra bu kadar bozuk parası nerden var acabalar gelirmi akıllarına diye düşündüm.
söyleyin bana bu kadar paranoyakça şeyler yaşarken ben nasıl psikolojik olarak rahat olurum tekrar stresten hasta olmaktan korkuyorum.
konuşamıyorum çünkü dinlemiyorlar ama bu sefer herşeyi göze aldım. sonuçta bir güvencem var o işyerien tam 15 senemi verdim. ve kendimde çıksam tazminatımı alıcam.
bu akşam arkadaşım ile konuştum uzun uzun çok üzülüyorum. bu işin çıkmaza sürüklenmesini istemiyorum kardeşçe herşeyin hallolmasını tatlıya bağlanmasını istiyorum. kırmak kırılmak istemiyorum. üzgünüm yazmak istediklerimi bile tam olarak ifade edemiyorum buralara sürüklenmek istemedim.
ama konuşmama izin verilmedi ya da konuştum kulak ardı edildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder