Pages

5 Mayıs 2011 Perşembe

THOR

bu hafta sonu uzun zamandır beklediğim bir film olan thor'a gittim.
görsel olarak gerçekten güzeldi. ama fazla akıcı ve hızlı geldi gözüme.
filmin ilk yarısı tamamen geçmişte olanlar anlatıldı, ikinci kısımda ise hikayenin geçtiği zaman.
odin yaptığı bir hatanın bedeli olarak oğlunu asgard'dan kovar amacı oğlunun akıllanmasıdır. sırf bu akıllanma olayı bile o kadar çabuk geçtiki odin thor'u affetti ya da oğluna acıdı bilemiyorum. diğer taraftan thor'un çizgi klasiğinde sevgilisi olan jane ile tanışması ve ardından gelen olaylar çok garipti. aralarında doğru düzgün bir sahne bile olmazken sırf bir gece oturup sohbet ettiler ve arkasından thor'un yaralandığı sahnedeki bir kaç göz damlasından sonra birbirlerine aşık oldular ve ayrılık esnasında bir öpücükle perçinlediler bunu ...
anam o öpücük nasıl bir şeyse bizim büyük thor'umuz dünyaya geçişi sağlayan köprüyü yıktığı için dünyaya gidemediğinden jane'e ulaşamamanın verdiği acıyla cayır cayır yanıyormuş gibi yansıtıldı.
beni gülmekten koparan sahne ise thor'u oynayan chris azcık izbandut denecek cinsten yakışıklı, uzun, kaslı, seksi liste uzar gider sevgili natalie ise yanında oyuncak bebek gibi kalmış lakin sevgili yönetmen öpüşme sahnesinde chris ile natalie'nin boyunu aynı hizaya getirmek gibi bir aptallık yapmış gülmekten öldüm valla...
görseller iyiydi, oyunculuk iyiyiydi, hikaye iyi ama gerçekten çok hızlı geçti en azından bana öyle geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder