Pages

6 Şubat 2012 Pazartesi

hafta sonu etkinlikleri bölüm bilmem kaç

bu hafta sonu iki ayrı etkinlik yaptım.
ilki cumartesi akşamı gittiğim karanlıklar ülkesi uyanış filmiydi. serinin ucundanda olsa bir takipçisi ve tam bir vampir filmi sevdalısı olarak selene tekrar görmek güzel oldu. ayrıca sevgili vampirimiz anne oldu ki, eve babasına yani mıchael'a benziyor. onun gibi güçleri var,sinirlenince mavi oluyor. mıchael filmin bir başında bir sonunda vardı. ama sanırım bir devam bölümü daha olacak ki o vakit bütün aileyi bir arada görme şansımız olacak ve selene ile ailesi insanları yeni tür kurtlardan korumak amacı ile savaşacaklar.
film üç boyutlu idi ama ancak bir kaç sahnede bu hissi verebildi. keyifli,güzeldi ama kısaydı daha uzun olmasını isterdim.
ikinci etkinlik ki bu yazının ana konusu o ; facebook'ta takipçisi olduğum profesyonel fotoğrafçılığın düzenlemiş bulunduğu etkinlikti. bu etkinlikte sadece adminlerimiz sadık ve serhat'ın yanısıra yusuf kadri şirinkan ve nevzat yıldırım, türkbey türkali ve yüksel türkali ile tanışıp onların engin tecrübelerinden faydalandık. gezimiz mısır çarşısının önünden başladı. hocalarımızı beklerken adminlerimiz ve üyelerimizin diğerleri ile tanıştık. güzel güzel sohbetler ettik. fikir ve düşüncelerimizi paylaştık. makinelerimizi karşılaştırdık.
sadık her ne kadar bir 50 d kullanıcısı olsada bu aralar fotoğraf makinesi yerine samsung'un test etmesi amacı ile verdiği bir telefonu kullanıyor fotoğraf çekmek için, ihanet'tir bu dedim. ama çok güzel dedi.
daha sonra hocalarımızın katılımı ile beraber gülhane parkına gittik. orada kısa bir görüşme bir kaç topluluk fotoğrafının ardından çay içtik. günün makarası burada koptu orada seyyar fotoğrafçı bir amca kalabalığı görünce koşarak geldi. fotoğraflarımızı çekmek istedi. bizde kopardık kahkahaları, sonra makineleri görünce siz bu gün beni ekmeğimden etmeye gelmişsiniz diye söylenerek gitti. sohbete devam ettik. hocalarımıza sorular yönelttik onların fikirlerini ve düşüncelerini aldık. keyifli ve sıcak bir ortamda bizi öğretileri ile yönlendirdiler, fotoğraflar çektik. daha sonra oradan ayafosyanın arkasına geçtik. orada sadık bize bir kaç ufak tefek ders verdi. onun desteği ile harika minare fotoğrafları çektik. sağolsun hemen hemen hepimizin makinesi ile oda çekim yapıp bize hatıra bıraktı. sonra oradan sultanahmet meydanına geçtik. sultanahmetin gün batarken harika siluet fotoğraflarını çektik. simit yedik.
sadık'tan sanat için fedakarlık yapmasını istedik ama yapmadı. en son gene fonda sultanahmet olmak kaydı ile harika fotoğraflar çektik. muhteşem güzel bir havada, hocalarla birlikte 130 yeni insan tanıyarak harika bir gün geçirdik. güldük eğlendik. sıcak samimi bir ortamda uzun zamandır yürümediğim uzun bir yolu yürüyerek geçirmeme rağmen bir gıdım bile yorulmadan harika fotoğraflar çektik. sadık'a dediğim gibi biz çırağın çırağıyız. ama yusuf kadri hocamızın dediği gibi 'her fırsatta fotoğraf çekerseniz '2 yılda biraz da yetenekli iseniz benim gibi fotoğraflar çekersiniz dedi sadık...
o harika fotoğraflar çekiyor, işi gereği türkiyenin hatta dünyanın bir çok yerini geziyor. son 8 yıldır kazancını bundan sağlayarak keyif aldığı işi yapıyor.
ben de bir amatör olarak keyif alıyorum. ama ustalarımız gibi fotoğraflar çekmeyi gerçekten çok arzu ediyorum.
doğru ekipman şart tabii. hazır eminönüne gitmişken bir kaç lens bakalım dedik. geniş açı bir lens'e ihtiyacımız var ama 1900 tl gibi bir fiyatı mevcut olduğundan şimdiden daha nasıl alırız diye hesaplar yapmaya başladık. uff uff amatör fotoğraf yarışmalarına flan katılsakmı diye düşünüyorum. yoksa ihtiyaç kredisi çekip daha makul ve mantıklı bir şekildemi ödesek bakacaz artık bir çaresine şu anda bir geniş açı lense ve bir makroya iktiyacım var sonra bir kaç tane daha olacak ama şimdilik bunlar fazlası ile işimi görür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder