Pages

4 Nisan 2011 Pazartesi

karanlık kuyulara düşmek

neden se bu yazıya başka başlık yazmak gelmedi aklıma, karanlık ve derin kuyulara düştüm boğuluyorum..... işin garibide o kuyuya babam bizi hapsetti ve kuyu annemin göz yaşları ile doluyor... üzüntünün, çekilen acının, akan gözyaşının tarifi yok kopmak, dağılmak üzereyiz ama ilk defa bu sefer bir arada olmak için uğraş vermek içimizden gelmiyor. bir arada kalmak için çaba sarfetmek. ben dahil annem, küçük kardeşim, büyük kardeşim artık babamla bir yaşam sürmek istemiyoruz. artık onun yanında olmak istediğimiz zamanlar bitti. artık ona her bakışımda acı çekiyorum. evet sırtımı dönüp gitmek tercihim her ne kadar artık umrumda değil desede üzülecek, acı çekecek ama onun o her şeyi ben bilirim diyen beyni yokmu artık o beyin ile yalnız kalacak. onu yüz üstü bırakmak bana acı verecek ama başka çıkar yolum kalmadı. artık anneme idare et diyecek yüzümüz yok. hayatımızı yok sayan bir adamla onun merkez olduğu bir dünyada yaşamak istemiyorum. sırtıma yeni yükler yüklemek ve bedel ödemek istemiyorum. bu sefer bedeli ben ödemeyeceğim, belki suçlanacağım onu bırakmakla ama aç değil açıkta değil madem bize ihtiyacı yok benimde ona ihtiyacım yok. en çok neye üzülüyorum biliyormusunuz. sevgimi öldürüyor farkediyorum ki ben babam olmadan yaşamaya çok uzun zaman önce başlamışım. dün gene tartıştık ve ben ona ilk defa içimden bir şeyler döktüm. bana dair beni ilgilendiren şeyler para harcama mevzundan açıldı bende arkadaşlarıma doğum günü hediyesi aldığım için bu ay fazla para harcadığımı söyledim ve tabii ki suçladı ama bende arkasından sen bu güne kadar ne yaptın dedim ona, onlar en azından doğum günümü kutladılar, alabilen hediye aldı alamayan sadece kutladı peki ya sen bu güne kadar bir kere bana bir şey aldın mı ? bir kere kızım doğum günün kutlu olsun dedin mi? hayır..... o yüzden dedim o insanlara alınan hediyeleri sakın söyleme sana da aldıklarımı ben söylemeyeyim. onlara hediye anlırkan annemi hiç düşünmüşmüyüm ona almışmıyım. onu düşünmek elbette görevim ama benden önce senin görevin dedim. bir kaç şey aldım evet ama annem pek kendisine para harcamamızı sevmez kaç kere alışverişe gidelim dememe rağmen gelmedi bu durumda ben ne yapayım. en kötüsüde beni o hale getiriyor ki bizi koyduğu hali görmesi için kardeşlerim ile aramızda kalması gereken şeyleri ona anlatmak zorunda bırakıyor ve ben hata yaptığımı bile bile bunu yapıyorum. aldığımı ettiğimi söylemeyi seven biri değilim ama beni kardeşimle ilgilenmemekle ona bir şeyler almamak ile suçladığında kendimi tutamadım dün kardeşime aldıklarımı söyledim ama söylerken bile utandım. bütün olanların sebebinin o olduğunu söyledim yüzüne o hariç evde kimsenin birbiri ile problemi olmadığını olsa bile bunun sadece beni ve söz konusu kişiyi ilgilendirdiğini söyledim. ben mi yaptım dedi. evet dedim ilk defa yüzüne söyledim ama pek bir şey anlamadı ya da anlamak istemedi. gece tansiyonu çıkmış beni sinirlendirdiniz bak ne hale geldim diye söylendi durdu. ben de tabi dedim biz yaptık. annem kararlı şu taşınma işinin hemen ardından boşanacak. biliyorum yalnız kalacak ama başka türlü akıllanmayacak o yüzden riske gireceğiz. ben ve kardeşlerim annemin yanındayız her zaman her daim çünkü babamdan vazgeçebilsem de annem den vazgeçemem onsuz yaşayamam, ve artık onun canının acıtılmasına o kadar çok üzülüyorum ki dayanamıyorum. her gün kardeşim için ağlamasına, ne ona ne kardeşime bir şey söyleyememenin acısına dayanamıyorum. bir şey yapamamanın acısına dayanamıyorum. gücüm yok ama şu işleri bir yoluna koyayım sonra güçlü olucam annem için kardeşlerim için. büyük kardeşimi düşünmek bile canımı yakıyor. haftalardır eve geç saatlerde geliyor, babamla konuşlmuyor, arabayı almıyor, evde yemek yemiyor benim bile aldığım şeyleri eve alındığı için yemiyor zoruma gidiyor ama kimseye anlatamıyorum. bana kızsalarda, sevmeselerde, değerimi bilmeselerde ben annem ve onlar olmadan yaşayamam onlar bana sırtlarını dönselerde ben her daim onların yanındayım. 15 yıldır taşıdığım bir yüküm var kardeşim üniversitede iken bende para istemişti ve ben açılan bir muhabbette onun için korktuğumdan babama bunu söylemiştim. beni hiç affetmedi o günden sonra bana hiç bir sırrını söylemedi ve bu hala canımı yakıyor. ama ne olursa olsun canları acısa önce benim canım yanar bunu da çok iyi biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder