Pages

8 Nisan 2011 Cuma

daha önce 28 yıldır oturduğum evimden ayrılırken çok tedirgindim.
nasıl olacak ne şekilde olacak nasıl alışacağım diye kafamda binlerce soru vardı.
en önemlisi dedemi terketmek gibi gelmişti.
sonuçta ondan kalan bir yerdi bize.
baba evi
ama farkettim ki zamanla alışılıyormuş.
zamanla vazgeçilebiliyormuş.
bende vazgeçtim ve sattım bildiğiniz gibi. bu hem amcamlarla aramızda sorunlar oluşmasına neden oldu.
hemde kendi içimizde sorunların çıkmasına, halen durulmadı ortalık halen sorunlar devam ediyor.
korkularım hala sürüyor.
bu yazıyı yazarken aklıma şu geldi. acaba bütün bu olanlar ait olduğumuz yerden vazgeçtik diyemi oldu.
benim köklerim oraya ait değildi ama ben o evde doğdum orada büyüdüm ilk yaralarım ilk sevinçlerim hep orada oldu.
benim için bu hayatta en önemli adam orada yaşadı orada öldü... acaba bunun bedelinimi ödüyorum.
şimdiki evimizi sanırım fazla benimsememişim fazla kendime ait hissetmemişim çünkü başından beri hep sorunlar ile yüzyüze kaldık.
uğursuz geldi.
bu sefer yeni taşınacağımız evde anneme yerleşir yerleşmez ilk iş mutlaka mevlüt yapacaz dedim. oturduğumuz evi aldığımızda millete gösteriş yapmamak için yapmamıştık laf etmesinler diye ama şimdi yapıcam böylece belki evin üzerindeki uğursuzluk geçer...
evden olanlardan dolayımıdır ne dir çok soğumuşum sürekli yeni evi hayal ediyorum neyi nasıl yapacağımı tasarlıyorum.
bir aksilik çıkacak diye de genede korkuyorum.
en büyük korkum ise kardeşimin gelmemesi olacak ki bu durumu düşünmek gerçekleşmesini hayal etmek bile istemiyorum. kabus gibi
annem hala üzülüyor, hala ağlıyor ama babamın umrunda bile değil. bu kadar vazgeçmiş bizden, bu kadar sevmekten vezgeçmiş bizi.
ne benim ne kardeşlerimizin babamla öyle ahım şahım ilişkisi yoktu ama oradaydı sonuçta farketmezdi.
ama çoğu zaman başka çocukların ilişkilerini kıskandım. babamın bizim hayatımızda bir arkadaş bir dost olması yerine bir otorite olmasına kızdım.
ona gerçekleri söylemek konusunda bu kadar geç kaldık ve bunun bedelini annem ödüyor ve şimdide kardeşim ve ben hala babama canımızı nasıl yaktığını anlatamıyorum.
nasıl düşüncesiz olduğunu, nasıl bizi tanımadığını, aslında bu dünyada olma sebebinin biz olduğumuzu anlatamıyorum.
bir ebeveynseniz bu dünyada tek bir şey için yaşarsınız çocuklarınız için ister beş ister ellibeş yaşında olsunlar ama babam artık yıllarca söylediği şeyi şimdi daha net söylüyor yalnız ben diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder