Pages

3 Nisan 2012 Salı

hamamlı haftasonu

pazar sabahı şöyle uzun bir uyku çekip yatak keyfi yapmayı çok isterdim ama olmadı, zaten bende erken kalkarım o yatak keyfi yalan olur...
sabah 8'de kalktım arkadaşımın şişlide ygs sınavı vardı. kendisi oraları pek bilmediğinden onunla gelmemi rica etti ve günün geri kalanınıda beraber geçirmeye karar verdik.
ama gün tam bir fiyasko ile başladı. normalde ben güzergah olarak ya unkapanı-taksim-şişli yaparım yada haliçin üstünden okmeydanı-şişli yaparım lakin bu sefer arkadaşımızın aklına uyduk ve 1. köprüye direk giden otobana çıktık. sabahın köründe taksi bulma sevinci ile bindiğimz taksinin şöförü tam bir istanbul cahili çıktı. ben e-5 ile karıştırdım yolu okmaydanı sapağından sonra şişli sapağı gelecek diye beklerden kendimizi gişelerde bulduk. neyse ki son etiler çıkışını yakaladık ki yoksa kavacıktan dönmek zorunda kalacaktık. olan paracıklara oldu 30 lira tutacak yola 50 lira verdik. neyse bundan sonrası fena değildi.
taki hava soğumaya ve yağmaya başlayana kadar, arkadaşı okuluna bıraktım cevahir yakın diye oraya gideyim dedim. saat 10'a kadar kapısında rüzgar, yağmur ve soğuk ile cebelleşerek bekledik. sonra önce d&r yaptım nora roberts'ın son kitabı değerini bil'i aldım sonra da c&a'ya gittim. bir tişört ve bir kot tunik aldım. sonra da kendimi starbucks'a attım 11:30'a kadar kitap okudum kahve içtim sonra gittim arkadaşı aldım.
atladık taksiye taksime gittik. direk kahvaltı faslına geçtik. mado'da köy kahvaltısı yaptık. yan masada iki tane gösteriş meraklısı hatun vardı. onların maceralarını dinlerken baya eğlendik. hatta bir ara şeytan dürttü bunlar buz pateninde aileleri ile gidecekleri tatillerden ve yurt dışı gezilerinden bahsedince lise zamanında yaptığımız gibi kendi aramızda bir yalan uydurup hava atalım diye ama vazgeçtim sonra...
neyse uzun ve güzel bir kahvaltının ardından bir kaç mağaza gezdik sonra goldaş'a gittik şu meşhur yüzüğümü göstermek amacı ile siparişi aldılar yenisini yapacaklarmış hatta bununla ilgili beni arayacaklardı ama arayan soran olmadı hadi hayırlısı...
oradan tekrar taksiye bindik şimdi düşününce günün yarısı takside geçmiş gibi geliyor. çemberlitaş'a attık kendimizi günün son programı çemberlitaş hamamına gitmek idi.
hamama geldik bir güzel paraları bayıldık girdik içeriye soyunma kabinlerinde üstümüzü çıkardık kimse'ye bir taraflarımız görünmesin diye peştemallara sarıldık. girdik hamama ama neyle karşılaştık dersiniz her kez peştamalları atmış üzerlerinde sadece birer şort sere serpe göbek taşının üstünde itiraf edeyim ki başta biraz garip geldi. ama sonra kadın tellaklar kese için çağırınca umursamaktan vazgeçtik bizde, katıldık o gruba, bunları yazıyorum ama kimse yalnış anlamasın okuyucularım arasında hamama hiç gitmemiş olanların bilgisi olsun maksat...
güzel bir kese ardından sıcak su havuzu ardından masaj ardından da kil maskesi yaptık.
enerjik menerjik olacaz derken pestilimiz çıktı.
iki buçuk saat orada kaldıktan sonra kendimiz taksiye attık eve geldik.
güzel bir gün dü keyifli, maceralı ve ilginçti...
ha bu arada bu benim doğum günümdü arkadaşım ile bir dahakine cağaloğlu hamamına gitmeye karar verdik buda sanırım ağuştos gibi olur herhalde...
bu hafta sonu bu kadardı...

1 yorum:

  1. Ne günmüş ama. Taksi olayı işin içine limon sıksa da güzel gibi gözüküyor. Eğer günün için de D&R, kitap, kahve varsa kötü geçemez ki zaten. Bilirim o hamam şeysini :D

    YanıtlaSil